12 Aralık 2009 Cumartesi

çalışmam gerekirken film izliyorum bu aralar. ama işin iyi yanından (bright side) bakıp ingilizce kalıplar ya da deyimler öğreniyorum. ya da kendimi böyle avutuyorum. elimden geleni yapıyorum işte (i try my best).

9 Aralık 2009 Çarşamba

Abim doktora tezini tamamladı geçtiğimiz günlerde. Çalışmanın en beğendiğim bölümü aşağıdadır efenim ;)


"This work would have been intolerable without my family members’
encouragement and prayers. Therefore, this work is dedicated to them for their
unconditional love and support.
Above and more important than all, I am grateful to Allah who gave me endurance
and let me complete this study at last.
“Say: My Lord! Increase my knowledge” (The Holy Quran, 20:114)"




"Bu çalışma, ailemin teşvikleri ve duaları olmasa dayanılmaz olurdu. Bu nedenle, bu çalışma, koşulsuz sevgi ve destekleri sebebiyle aileme ithaf edilmiştir.

Hepsinden önemlisi ve üstünü, bana dayanma gücü veren ve nihayetinde bu araştırmayı tamamlamamı nasip eden Allah'a şükrediyorum.

"De ki: Rabbim, ilmimi artır" (Kur'an ı Kerim, 20: 114)"

Vaktiyle, makale tercüme etmeme vesile olur umuduyla açmıştım burayı. Ama hedefi yüksek tutunca ayağım daha uğramadan kesildi burdan. Format değiştirmeye karar verdim. Ufak ufak tercümelerle başlayalım. Mesela, bir poşet çayla başlayalım işe:


"Bigelow ailesi, üç kuşaktır enfes farklı çay türlerinin üretiminde uzmanlaşmıştır. Limon Ferahlığı'nda dağda yetişen en iyi çayı uygun miktarda limon ve bir tutam baharatla harmanladık. Beğeneceğinizi umuyoruz. "

* ne kadar "kendimce" bir tercüme olduğu karşılaştırma yapıldığında görülecektir :)

* a variety of deliciously different teas: enfes farklı çay türleri, dedim. daha iyi ifade edilebilirdi muhtemelen.

* finest mountain-grown tea: bu ifadeyi de aynı sıralamayla çevirmedim: dağda yetişen en iyi çay.

* just the right amount of lemon: nasıl toparlayacağımı bilemedim. "uygun miktarda limon" deyiverdim.


* sözlükte [seslisozluk.com] dash'ın tutam diye bir anlamı yoktu. ama bana bu münasip geldi ;)